Geçtiğimiz hafta traş olurken bir kaza geçirdim. Baş parmağımın ucundan aldım biraz. Önce friendfeed’e yazıp sonra hastaneye geçtim. Tam olarak hikaye içeri girişte başladı..
Acile gelmeme rağmen elimi önceden sardığım için aciliyet ile karşılanmadım. Sıraya girdim. Ardından bir hemşirenin daveti ile acile geçtim.
Sargım açıldı etraf hafiften kan olmaya başladı. Hemşire bir sargı bezi alıp bunu elinde tut ben doktoru çağırıyorum dedi. Yaklaşık 5 dakika bekledikten sonra doktor iki asistanı ile geldi.
Sargıyı açıp:
– Nasıl yaptın? dedi
-Jiletle yaptım.. diye cevap verdim.
-Damara gelmiş. (Asistanlar tam burada “Aaaaa nasıl olmuş?” diye tepki verdi) Ardından doktor ilk hemşireye seslendi. “Rıdvan’ı çağır diksin..”
Haydaaa! İçimden kim bu Rıdvan demeye başladım. Rıdvan Dilmen aklıma geldi. Rıdvan ne olur? Dikiş olur 😛
Rıdvan 10 dakika sonra geldi. Kot pantolon ve önlüksüz olması kafamda diploması var mı sorusunu doğurdu. Kesilme hikayesini ona da anlattım.
Sonra sedyeye uzandım. Kan görmekten hafif gözleri kararınca doktor konuşmamı istedi. Araya hemşire girdi. İlk girişte iyi niyetli olsada..
– Duydun mu Ömer Fatih Terim’in parmağı kopmuş.
Haydaaaa!
– Dur dur. Sana fıkra anlatayım. Temel’in birgün parmağı kopmuş..
Haydaaaaaa! Kafam düştü. Doktor dikişten vazgeçip pamuğa alkol sürüp koklatmaya başladı.
Sonrası malum.. Dikiş bitti, sardılar eve yolladılar.. 🙂
Yorum bırakın