Ömer Enis Şen

Laiklik Dayatılamaz!

Written in

tarafından

editör


İşte bu emrin altına imzamı atarım. Laiklik Türkiye’de Atatürk’ten beri yanlış uygulanmaktadır. Laiklik din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasıdır. Lakin ülkemizde din devlete karışamazken devlet dine karışabilmektedir. Okullarda verilen din eğitimi, camilere atanan devlet görevlileri, din yasakları vs.

Bence tüm okullarda din eğitimi kaldırılmalıdır. Soruyorum hanginiz okulda aldığı din eğitiminden müteşekkir kalmış? Ben okulda din eğitimi almadım. Annem babam bana ne öğretttiyse o. Orada verilen eğitimin tek amacı elim sende mesajı vermektir.

Bir başka taraftan alevilere bakıyorum; medeniler, bilime sonsuz saygı içindeler, dilleri harika. Ama onlarda da büyük bir hata var oda devletin işlerine karışmalarını istemeleri. Devlet bizi tanısın demek gel bizim içimize et demek.

Arkadaş ben başıma geçen insanın içinde Allah korkusu olmasını istiyorum. Bana gelip başka birşey dayatabilir misiniz?

Geçen süre zarfında muhalefet partisi tarafından laiklik ve atatürkçülük halka bir tarikat gibi lanse edilmiş, yine aynı grubun çevresinde oluşan dernek vb. kurum ve kuruluşlar tarafından ilgili tüm simgeler ilahlaştırılmıştır. Bu parti ve kuruluşlar artık bilimden uzak bir hale gelmişlerdir. Artık ne benim muhalif görüşümü yansıtmaktalar nede bu ülkenin aydınlık kesimini.

Maalesef bu durum ülkemizde sürekli tekrarlanıyor. Menderes geliyor muhalefet yok. Özal geliyor muhalefet yok. Tayyeap geliyor muhalefet yok. Baştaki ahmak toplum kimyası ile yürüyorsa ona en güzel cevap bilim ve sanat ile verilir. Yeni bir din oluşumu ile cevap vermek aynı ahmaklıktan başka birşey değildir. Haa diyorsan bende aynı ahmaklıkla başa geçeceğim… kontenjan doldu be güzelim.

Zaman çok dar. Bitti bitiyor. Gelin birbirimize birşey dayatmayalım. Gelin birbirimizi tanıyalım. Hepimiz bu toprakların insanıyız. Birbirimizi artık anlayalım.

Cumhuriyetin kuruluşundan beri aynı sebepten parti kapatılıyor; “Şer odaklarının odağı haline gelmek”.. Diyelim bizim apartmanda katil oturuyor. Bizimlede ahbap olmuş. Çok seviyoruz kendisini. Polis tarafından arandığını bilmeyerekten sürekli evine gidip geliyoruz. Birgün polis bizim apartmanda olduğunu tespit ediyor. Şimdi polis ne yapacak? Apartmanı mı yok edecek? Yoksa operasyonla adamı evden mi alacak?

Eğer Tayyeap bir suç işlemişse ya da 40 milletvekili suç işlemişse gider amcamların yakasına yapışırsın. Fikir ve düşünceyi yasaklamak önüne geçmeye çalışmak kuma kafayı gömmekten başka birşey değil. Bizim ilçede insanlar ben Türk değilim kürdüm diye doğuyor. Hadi yasakla dilini.

Ey uğruna son kanımın her damlasını akıtmamın helal olduğu toprakların yöneticisi devletlüm! diye yakarmaya başlayacağım. Halbuki devleti de biz oluşturuyoruz. Sanırım sorun tamda burada başlıyor. Halk devlet olunca sapıtıyor.

Ne yapmalı? Atsan atılmaz yaksan yakılmaz. Ne yapıcaz bu halkı? Tek çözüm; seveceğiz…. Birliğimizi kardeşliğimiz birbirimizi ortak noktalarımızı seveceğiz. Birbirimize birşey dayatmadan seveceğiz.

Etiketler

, ,

“Laiklik Dayatılamaz!” için 13 cevap

  1. osman küçükerdem

    şu akan nehrin birazcık olsun dışına çıkıp “ben nereye gidiyorum abi bir dakika yaa…” demeyi başaran, kısaca düşünen bir insanın yazıdğı bir yazı bu kesinlikle. Teşekkür ederim Ömer ellerine sağlık umarım senden benden daha çok vardır bu ülkede umarım…

  2. wilnotbepublished

    laikliğe kimse dayanmasa(arkadan) kimse kimseye birşey dayatıyo gibi olmaz diye düşünüyorum. her elinde güç olan gücünü işine geldiği gibi kullanmasa, kapatma davasının iddanamesini oluşturacak birşey olmazdı değil mi? ama o iddianamedekilerin hepsi yaşanmış şeyler(laiklikle bağdaşır, bağdaşmaz odak oluşturur oluşturmaz bunu anayasa mahkemesi tespit edecek) yani savcıda bi tarafından sallamıyor

    tayyip iyiydide etrafındakiler kötü. 🙂

  3. ahmet

    “Bence tüm okullarda din eğitimi kaldırılmalıdır.”

    Tam anlamıyla Laiklik ilkesi uygulandığında bu durum mutlaka gerçekleşmelidir. Evet zorunlu din dersleri, sadece sünnilere bakan diyanet işleri gibi oluşumlar Laiklik ilkesine göre mutlaka kaldırılmalıdır.

    Bu gün, Laiklik ilkesi gereğince “kardeş laik ülkede bunlar olmaz, kaldırıyoruz bunları” deseniz, ilk karşı çıkan radikal dinciler olur.

    “ülkemizde din devlete karışamazken devlet dine karışabilmektedir.”

    Peki, eşcinsellerin evlilik, çocuk sahibi olabilme gibi en temel insani hakları neden demokratik cumhuriyetimizde kabul olmuyor? Bu hakları vermek isteseniz karşınıza dini dogmaları çıkarırlar, lut kavmini gösterirler. Bu durumda devletin kararlarında dinin etkisinin olduğu apaçık değilmidir? Bu durumda dinin, devlet işlerine karıştığı bal gibi açık değilmidir?

    -Geri kalan düşüncelerinize tamamiyle katılıyorum. Yorumum yazı başlığıyla alakasız oldu ancak dikkatimi çeken noktaları vurgulamak istedim.-

  4. ceoyavuz

    bence artık bloguna kendin yaz 🙂

  5. Ömer Enis

    Teşekkürler Osman, ceoyavuz dediğini anlıyamadım..

  6. farmau

    Aynı fikirdeyiz ama bizim gibi düşünenler öyle az ki ve bu yüzden ortalık bu halde.Artık bana ne desek boş gibi geliyor…

  7. TEAkolik

    Herkez aynı fikirdeyse sorun nerede o zaman ?

    Söyleyeyim. …

    Birileri dini kullanıyor. Birileri Atatürk’ü kullanıyor birileri cebini doldurmak için kendi ziyniyetini yaymak için herşeyi kullanıyor.. O tepemizdeki dinazorların nesli tükenmedikçe sanırım biz bunları yıllarca konuşmaya devam edeceğiz…

    http://www.nahnu.org/oku/corba/

    Buyrun çok basit bir örnek…

    Tecavüz için bile Atatürk’ü İslamı ( Dini ) işin içine karıştırmışş. Daha ne olabilir ki ?

  8. Ömer Enis

    Kim neyi karıştırmış anlayamadım…

  9. Aydın Demirel

    Merhaba. Yazdıkların güzel çoğuna katılıyorum. Yalnız başlığı okuyunca çok farklı düşündüm ilk başta. Laiklik dayatılamaz yanlış bir cümle olmuş. Laiklik bizi bir arada tutan, Türkiye’nin Irak ya da Afganistan gibi olmasını engelleyen, hepimizin sahip çıkması gereken bir ilkedir. Bir insan hem dindar hem laik olabilir. Ama bir insan hem dinci hem de demokrat olamaz. Aynı şu anda kendisine müslüman demokratım diye gezinen birileri gibi. Hristiyan demokratların kötü birer kopyası. Hilafetin olduğu bir ülkede kendileri ancak birer kapı kulu olabilecek olan bir yerde, laiklik, cumhuriyet ve demokrasi sayesinde milletvekili, bakan, başbakan ve hatta cumhurbaşkanı olabilen kimselerin, bu şekilde bu ülkeye ihanet etmeleri kabul edilemez. Devlet dine karışmamalıdır belki ama, bu dediğiniz ancak gelişmiş ülkelerde ve demokrasilerde olur. Siz bugün Diyaneti kapatırsanız, dini herşeyiyle tarikatlara ve şeyhlere teslim etmiş olursunuz. Hem Atatürk’ü hem de dinimizi kendi çıkarlarına alet edenlerin sonuna kadar karşısındayım. Ancak Atatürk’ün ilkeleriyle, dinini kendi içerisinde yaşayan insanlar yetiştirdiğimiz zaman başarıya ulaşmış oluruz. Yoksa Fethullah Gülen gibi bir eli Amerika’da bir eli Vatikan’da olan din baronları ile değil. Saygılar..

  10. nurah

    ya bazi seyler nedn bu kadar aptirilieki anlamadim giti

  11. Gazanya

    Laiklik dayatılamaz. Hiçbir insan laik olamaz. Laik olan devlettir, devletin kurallarıdır. Her insanın düşüncesinde farklı bir toplum kuralı varıdr. Mutlaka dinsel ya da ahlaki kurallardan etkilenmiştir. Bu yüzden insanlar laik olamaz. Taraflıdır çünkü. Fakat, devletin kuralları taraflı olamaz, aksi halde devlet zayıflar, devlet çöker. Bu yüzden devletin hiçbir kuralı taraflı olamaz. Bu yüzden devlet ateistini de, müslümanını da, hristiyanını da tek kurallar bütünü içerisinde toplamalıdır. Bu yüzden devlet kuralları laiktir.

    Okullarda din eğitimi kaldırılmalı diye, diyanet kısıtlanmalı diye görüşler var. Bunun anlamı şudur, İnsanların din eğitimini devlet değil, ailesi ya da etrafı vermelidir. Devlet buna karışmıyorum demelidir yani. Bu durumda, bu devleti poarçalamak isteyen dış güçlerin tamamen odağı haline gelir bu millet. Müslüman Hoca adı altında, sakallı papazlar yerleşir halkı eğitmek için… Sonrası mağlüm, elinde kılıçla Türkiye bizimdir diyen bir topluluk, Tarihe isyanlar olarak geçer.

  12. barbarosseferde

    mesela TSK nın ve devletin türban konusunda laiklik adına gayr-i islami tutumu desteklemesi, yasak koyması ve çoğunluğu müslüman olan eratın devlet için savaşmasına ve TSK ya halktan destek arayışına sıra gelince “Şehadet” “şehitlik” gibi islami kavramlardan dem vurması bence abes bir tutumdur.

    tanımını İslamın yaptığı ve islamdan başka hiç bir dine ait olmayan şehitlik kavramı kamusal ağızlarda ne geziyor merak ediyorum???

    yanlış anlaşılmasın burada vurgulamaya çalıştığım hayatın devam etmesi için dinin ve din duygusunun zorunluluğudur gerekliliğidir.

    bence birçok ordu gibi bizim 1000 yıldır islamiyetin bayraktarlığını yapmış kahraman ordumuz da tabanın dini hassasiyetlerine kulak verip dine hürmetkar ve hizmetkar olmalıdır.

  13. harun yahya

    Güzel bir yazı.

Yorum bırakın