Başbakan geçenlerde en az üç tane doğurun dedi, gözlerim yaşardı. Bu ne çocuk sevgisi. Değil mi? Tabii ki değil. Fütursuz işkembeden nağmeler başbakanınki.
Geçen final döneminde sınavdan çıkıp kadıköyden eminönüne oradanda nur sitesi otobüsüne atlamışım vikinomi kitabı okuyorum. İçinde hoşuna giden bir cümleye rastlamış yanımdaki bir beyfendi. Sordu kim yazdı bu kitabı. Cevap bilmiyorum 🙂
Sonra uzun uzun konuştuk. Beyfendi kapalıçarşı esnafından. Ülke ekonomisi hakkında çok hoşuma giden tespitleri ardı ardına geliyor.
Geriden gelen gençlik ağır işlerde çalışmak istemiyor. Bu kadar genç nüfusu masa başına oturtmak mümkün değil. Zengin olan zaten yurtdışına gidiyor. Ya fakir fukara? İddia bayileri kaynıyor. Kumar, içki ayyuka çıkmış, sanatçı yurt dışından çalıyor, üretim çinden olmuş.
Lakin başbakan çocuk istiyor. Yanlış anlamayın biz zaten genç ölen insanlarız. Nüfusumuzun ileride fena patlıyacağını düşünmüyorum. Belkide azalacağız. Başbakan belkide haklı. Peki ne yapacak bu kadar genç? Ne iş yapacaklar? Düşünen var mı?
Geçen birkaç sene evvel Bil Geyts amcam geldi memlekete. Yatırım yapacağım, şöyle dikecek böyle biçecek dediler, sattı yazılımı gitti bee! Başbakan ne anlar? Başbakanın işi reklam yapmak. Bakın yabancı sermayeyi getirdim. Evet yabancı sermaye geldi, yıllardır emek verdiğimiz tüm kuruluşları satın aldı. Olmadı limanlarını havalimanlarını aldı. Oyakbankı aldı. Erdemiri aldı. GSM operatörlerini aldı. Medyayı aldı.
Yabancı sermaye geldi teknoloji satıyor, ülkesinin dili olmayan bir memlekette üretip. Olmadı Çinde.
Gel gelelim çocuk mevzusuna. Ben şimdiki çocuklara ne kadar çok acıyorum bilemezsiniz. Hiç saklambaç oynamadılar. O yakalanma korkusunu, sobelenme tedirginliğini veyahut sobeledinde oleeeeeyy diye bağırışı hiçbir zaman tadamadılar. Neden? Sokaklar katil, tecavüzcü kaynıyorda ondan.
Gaziosmanpaşa Arnavutköy ormanında hemen hemen her hafta bir çocuğa yaşlı bir bilmem ne çocuğu tarafından tecavüz ediliyor. Hiçbir aile şikayetçi olamıyor, utanıyor.
Bir başka adam 18 yaşından küçük evladını kendi iş yerinde bedava çalıştırıyor. Halbuki onun yerine başkasını çalıştırsa hem maaş hemde sigorta ödeyecek.
Yıllar sonra anlıyabiliyorsun sömürüldüğünü. İnsan gibi davranmadılar bana yıllar sonra diyebiliyorsun. Ben oğluma yapmıyacağım diyorsun toplum seni yine aynı suça itiyor.
Çoukluğumdan hatırladığım ilk şarkı; Hey corç versene borç olmaz maykıl bendede yok. (Bu şarkı mıydı?)
Yeter çocuk istismarını durdurun…..
(Konu hakkında daha detaylı yazmaya çalışacağım)
Şimdi mikrofonlar; karelidefter, eminimsi, ceoyavuz, gökçen ve tuğçe‘de..
Yorum bırakın