Günlerden bir gün iş yerinde iş güç bitmiş muhabbet eyliyoruz. Nedense konu Zeki Müren’e geldi. Ben başladım şarkılarını şakırdamaya. Patronda eski akşamcılardan olduğunu anlatıp oda birşeyler mırıldandı ve ardından bir hatırasını bizimle paylaştı.
Köylerinde sessiz sakin, kimseyle münasebeti olmadan yaşayan bir adam varmış. Zeki Müren hayranıymış. Evinde yüksek sesle dinler, köy meydanında onun şarkılarını mırıldanırmış. Köylü yalnız yaşıyan bu beyfendiyi bir türlü anlıyamazmış. Gün gelmiş beyfendi yaşlanmış yatağa düşmüş. Ziyarete gelenlerle bile konuşmamış, ağzını açmamış. Bir gün çok fenalaşmış, köylü evine toplanmış. Derken son nefesini verirken “Zekiiciiiimmm!” diye bağırmış ve tüm köyde yankılanmış.
Kahramanımızın ne ismi ne cismi hatırlanırken son nefesini verirken yaşadığı hadise köylünün ağzından hiç eksik olmamış. 🙂
Açıkçası ben bu hikayeyi dinledikten sonra biri gelip Zeki Müren’den bahsedince ilk aklıma gelen şey oluyor. Dünde blog yazarları toplantısında zekimüren.net’i açtım diyen Süleyman abi bana bu hikayeyi hatırlattı. Sitesine buradan girebilir, Zekimuren.net’i daha iyi anlamak için buradan ve site ekibine destek olmak, önerilerde bulunmak içinse buradan başlayabilirsiniz.
Ayrıca ekipdende zekimüren.net banner ve kutucukları reca ediyoruz. İyi çalışmalar..
Yorum bırakın